16.12.12

Kafamda deli sorular var??

                                                                             

Acıtasyon ne varsa benim arkadasım, can yoldasım..
Simdi size bile sorsam en acı günlerinizi anlatın diye; ardı ardına iki dakikada neler neler sıralarsınız.
Hayat bumu! yoksa mutlulukları bir araya getiremeyecek kadar az mıdır yasamak.
Bunları sorgulatan o kadar çok neden var ki..Ben erkek kardesimi düsünüyorum da ne güzel yaptı gitti istediği hayatı yasadı ve suan istediği yerde..Ben kadın olduğum için fırsatlarımı ertelemek zorunda kaldım.
Simdi hala bunun ezikliğini yasıyorum.Sokulmaya çalıtığım kalıplara girmeyi reddedemedim..
Belki erkek olsam çok farklı bi hayatım olurdu.

Bazen gitmek ister ya insan....ben iste simdi gitmek istiyorum ama nereye gideyim!! sorusuna sıkıntımı giderecek bir cevap alamıyorum..Ortada hiçbirey yok ama ben hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum..delirdim galiba.boktan bi dünyada boktan bir düzende ve boktan insanların içinde kendimi mutlu olmak için zorluyorum.
En iyisi kendimden kaçmak diyorum onu bile yapamıyorum.Ve ben simdi yatmaya gidiyorum.
İçimdeki zehiri belki beynimi uyutarak atarım düsüncesiyle......


4.11.12

Yaz dan sonra...

Anladım ki bu kış mevsimi beni yazmaya yeltendiriyor.Yazın yazacak zaman bulamazken kışın doğal olarak tam tersi oluyor.
Yaz çok kötü geçti diyebilirim..işyerindeki genel problemler, sevgilinin askerde olması, kendime zaman ayıramamam, yoğun iş telaşı, boşluk, vs vs..Kış geldi iyi oldu sanki..Aslında artık hiç bir mevsimle alıp veremediğim yok.Kışın soğuk gecelerde yorgana sokulup uyumayıda severim (sabah uyanması ne kadar zor olsada) yazın sıcağında kumsalda sere serpe uzanmayıda severim..Yalnız bu mevsimde kendimi daha çok yalnız hissederim orasıda ayrı bir mevzu.

...............
7 temmuzda sabahın köründe yeni bir sınav telaşı için yengemle yola koyulduk.Annemle babam bizi aydına bıraktıktan sonra memlekete gittiler.Mecburen Nisanıda aldık.Bu sene ilk defa girdim lisans olarak.Hiç çalışmadım ama ingilizcemin matematikten coğrafyadan hatta türkçeden iyi olduğunu görünce yurtdışında yaşamaya karar verdim.Valla bak!.Hayır çalışsam nolurduki, bunu birkez daha anladım ki ülkemde biçok şeyde olduğu gibi bundada çalışarak olmuyorr.
Evden kilometrelerce uzakta girmenin manası nedir onuda anlamıyorum.Hava sıcak, kıyafetler yapışıyor üzerine, ayrıca en garip  kısmıda saçındaki tel tokayla sınava giremiyorsun.. yasak..

Bikez girdim bidahada girmem sanırım........
oks-oss-les-kpds-tus-uds-yös-yds-dgs-kpss-toefl-sbs-ybsg daha bilmediğim birsürü sınav..
Hayata bak! geldik kaç yaşına hala sınavlardan başımızı kaldıramıyoruz.Halimiz ne kadarda dramatik.Bazen sen balığı yersin, bazende balık seni..

...Ne yaparsam yapayım benim hayatım, dövsemde sövsemdee benimm..
.........

Bu yazıyı yazalı baya olmuş,sınav sonuçları bile açıklandı.Okadar tembelim yani.

Asıl mesele şu ki biz çok önemli bi adım attık sevgilimle..paylaşacağım tabiki..

4.7.12

Bekliyorum öyle bir zamanda gel ki, vazgeçemeyeyim

Ne zaman içim sıkılsa bunalsam bloguma giriyorum.Sonra sıkıntılarımı yazayım dıyorum ama bi türlü neye nerden başlayacağımı bilemiyorum.O dev gibi olan sorun buraya gelince anlatılmayacak derecede basitleşiyo.Değmez yav yazmaya diyorum.iyi bişey sanki böyle olması.


Bişeyler olsun diye sürekli beklemek, ona göre hayatına yön verememek benim hayatımın bi parçası oldu yıllardır.Alarmdan önce uyansam bile yataktan çıkmak için alarmın çalmasını bekliyorum, işe gitmek için dolmuşun gelmesini bekliyorum, tatil için haftasonunu bekliyorum.Her şeyin gelmek için bir zamanı var da bazı şeylerin ne zaman geleceğini bilmiyorum.Bekliyorum sevdiğim askerden gelsin diye, bekliyorum sezon bitsin diye, bekliyorum sevdiğim işte alımlar olsun diye, bekliyorum zamanla kara bulutlar dağılsın diye..
yapabileceğim birsürü şey, tonlarca güzel şeyler belkide..ama elinin altında can sıkan onca şey dururken beklemek yinede.
beklediğimiz zaman uzadıkça, bizden birşeyler kopuyo, azala azala bitiyo belkide artık biz diye birşey kalmıyo.Hep bir evrim geçiriyoruz..ve her beklenti yeni bir biz yaratıyor.


Bişeyler olacak diye beklemek yerine anını yaşasan diyorum kendime.Bu yaz ki felsefem budur....




Meraklısına not:Yüssük takıcaz inşallah.bekliyorum işte:) yazıcam güzel şeyler bekliyorum:)

27.3.12

Vazgeçtim Alışkanlıklarımdan, Artık Değişim Şart


Bazen dile gelmez bazı şeyler, ağızdan çıkması zordur..Birikir birikir ve olmadık bi anda patlak verir.Bende geçen gün sevgilimi böyle bi anda kırdım.Yaptığı espriyi yanlış anladım, alınganlık yaptım ve ''salak salak espriler yapma dedim.'' Demez olaydım.Çok kırılmış o lafıma.Basit bi durum aslında.Ama o an öyle gelmemiş ona.Bunun üzerine tartışınca içimizdeki bütün kurtları döktük.Burdan Ankaraya gittiğinden beri sürekli bişeylerle uğraştı.Evlerini taşıdılar, evin hertürlü ıvır zıvır işlerini yaptı.Pekde hamarat o konuda, bu yüzden gözüme girdi diyebilirim.Biz babamdan böyle gördük.Erkek dediğin her işten anlamalı.Bu arada ben msj atıyorum gecikmeli cvplar veriyor, arıyorum meşgule atıyor sürekli bi haller var yani.Ailesinin yanına gitti unuttu beni, kimbilir belki birinide bulurlar ordan diye aklımdan geçiriyorum.Sürekli gerginim.Zaten burdan gittiğinden beri kendime gelemedim.Sürekli ilgi bekliyorum, uyanır uyanmaz arasın istiyorum, her an rapor versin, şurdayım, burdayım, bunlarla beraberim gibi..Ama olmuyor ben beklenti içine girdikçe ters tepiyor herşey..İyice bunaldım..Halbuki arıyor da ama ben hala niye telfonumu meşgule almıştı, niye msjıma cvp yazmamıştı' ların derdindeyim.O yüzden hiç bir bok anlamadım, o da tatilinden bişey anlamadı tabi.
Şimdi en önemli konulardan biri de Diyarbakır'a gidiyor olması.Orada neyapacak, nasıl olacak, zaman nasıl geçecek,  diye kafamdan bintürlü cevapsız sorular geçiyor.Şimdilik geziyor, bakalım teslim olunca neler bekliyor bizi.

Bu arada 3 aydır aldığım 3 kiloyu veremedim bitürlü.İş çıkışı bazen eve kadar yürüyorum.bence sağlıklı yaşam diye birşey yoktur.Eğer varsa bile istediğin gibi yaşamak, doya doya yaşamaktır..
Sonra dayanamadım diyetisyene gittim.Suratsız bir bayan doktor, 'diyete ihtiyacın yok senin' dedi.Bende sigarayı bıraktım kilo aldım falan filan diye açıklama yaptım...
Bana göre gereksiz ve klasik bi liste yaptı.Sabah kibrit kutusu kadar peynir, öğlen yogurt meyve, akşam ızgara et, salata,  Bunları yemeyi bende bilirim ama önemli olan hem yemek yiyip hemde kilo verebileceğimiz bir program hazırlamak.Azıcık uyguladım ama devam edemedim.Spor salonuna gidiyorum 1 aydır.Tek sosyal hayatım gittiğim spor salonu oldu.Plates yapıyoruz.Amaç sıkılaşmak ve sigaradan sonra aldığım 3 kiloyu geri verebilmek.1 aydır tık yok ama sıkılaşma konusunda iyi gidiyorum..
Şu basenleride eritirsem bidahada şikayet etmeyeceğim.Simitlerimle, çarpık bacaklarımla mutlu mesut yaşarım sorun değil.:)


............
meraklısına not: blogumun adresini değiştirdim.Ama googleda görünmesi zaman alacak sanırım..Header da değişecek.Eskilere dair bişey kalmasın istedim.

18.3.12

Hayat ne tuhaf, vapurlar filan!

Fakir bir adam boğaz köprüsünün altında yaşıyormuş.Bigün resim çizmeye başlamış.Etrafına bakmış deniz vapur...ve demiş ki, ''hayat ne tuhaf böyle, vapurlar falan..'' bunu bana arkadaşım anlattı. O gün bugündür dilime dolandı.Takıldığım zamanlarda hemen çıkıveriyor ağzımdan.
İlk duyduğum anda bana hayatın ne kadar sıcak içten olduğunu hissettiren cümle.Sonra netten baktım meğer bunun farklı bir hikayesi varmış.Cenk Erdem'in bi martı adına anlattığı farklı bir hikaye.

Bıraktığınız gibi herşey.Sevgilim dağıtım iznine geldi.Çok güzel zaman geçirdik.Doyamadık birbirimize.Bu arada Diyarbakır-lice ye gidecek.Orda çarşı izni yok.İlçede yaşayan insanlar askeri sevmiyor zaten.Yine zor günler bizi bekliyor.Bu stresli günler bitsin istiyorum bir an önce.Ben güzel şeyler düşünüyorum herşey güzel olsun diye.ama pek beceremediğim bişey bu.İnsanın hayatı, düşünceleri, mutluluğu bu kadarmı değişken olur.Önce içinde ne fırtınalar kopar, sonra dünya başına yıkılmış gibi hissedersin..sıkılınca tüm aksilikler üstüste gelir.''teker teker gelin lannn'' deme lüksümüz bile yoktur.Hayat öyle br süpriz hazırlar ki, en dibe eksilere vurursun (tam terside olabilir), O nedenle içinde bulunduğun ortamdan daha kötüsüde olabilir.Ben iyi değilim ama bu da geçer.Hayat bir sinus eğrisi, öyle değil mi? Olmaz dediğimiz şeyleri oldurduk, ne zorlukları aştık biz.

Beni oldukça şaşırtan bi söz daha vardı.Marilyn Monroe' un sözü ''hayat ne tuhaf. insan tam ipi göğüslediği an, bakıyor ki yarış yeniden başlamış." Bu sözü kendini öldürmeden birkaç gün önce söylemiş.
Ne kadar doğru!


 Bütün belirsizliklerine, yalanlarına, dengesizliklerine, triplerine rağmen her gece yatağımda yorganımla sana sarılıyorum.h a y a t.