25.1.10

2010 ve Bu seneki ilk mimim


En kötü günüm 2009 dan 2010 a girdiğim gece gibi olsun.
Boşuna yazmıyorum bu sözü, laf olsun diyede değil.Hayatımda hiçbir gecem bu kadar mükemmel geçmemiştir heralde.Günler öncesinden planladım o geceyi.Herşey güzel olacaktı.
Sevdiğim insanın yanında olacaktım, özgür olacaktım o gece, içecektim, uçacaktım, çocuk gibi koşacaktım sokaklarda, sabahlayacaktım, canlı müzik dinleyecktim.
Bunlardı hayal listemdekiler.Ne mutlu bana ki böyle küçük şeylerden mutlu olabiliyorum.Bunların hepsini yaptık.Kuşadasına gittim tamda Hande yenerin açık hava konseri vardı.Sahil cıvıl cıvıl.Bizde aldık şampanyamızı patlattık sahilde, içtik..
Harika bi geceydi.belki kelimelerle bu mükemmeliği anlatacak beceriye sahip değilim ama yinede o anı paylaşmasam, yazmasam içimde kalır sora yazık olur ve ben sürekli kafamda yazar dururum kurtulamam o yapışkan huyumdan.
Sonra bi kafeye gittik cümbürcemaat.Biraz canlı müzik dinledik, acıktık dışarı çıktık.sokakta çocuk gibi koşuşturduk.koşunca kuşlar gibi hafif ve özgür hissediyorum kendimi ozaman anladım bunu.biyerde oturduk bişeyler yedik.
Herşey istediğim gibiydi.AzIcık daha içip kafayı bulmak isterdım aslında.kusup rezil olmaktan korktum.çünkü bünye alışkın olmayınca fazla içtiğimde midem almıyor.Yemek yesem löp löp hepsini alır ama içmeye gelince kabul etmiyor.
Bu seneye girerken evde gecirmek istemiyorum demiştim.evet aynen öyle oldu.

.....
Uzun bir ara verdim yazamadım yine.Çünkü modemim bozuldu.Komşudan internet şifresini aldım bende.Ama bu nasıl bir internetse 2 dk da bir bağlantı kopuyor.Bende sabırlı olmadığım için internete pek giremiyorum.Yinede şükür buna.

Geçen gün bi baktım sevgili Supernaut mimlemiş beni.Çok sevindim valla.Geç gördüm ama olsun, mim mimdir.
Mim in kuralları:
* Mimi gönderen bloga link veriyorsunuz.
* Üç kişiyi mimliyorsunuz ve mimlediğiniz kişinin bloguna not bırakıyorsunuz. (‘Ortaya bıraktım, isteyen alsın.’ diyemiyomuşuz.)
Ayrıca olabildiğince bu konuda mimlenmemiş blogları seçmek için özen gösteriyormuşuz)
* Mimlediğiniz blogların da linkini veriyorsunuz.
Bununla bitmiyor tabi, sorularımız var. aşağıdakileri cevaplayacakmışız..

1) Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda ne düşünüyorsunuz?
milletvekillerinin dokunulmazlık zırhı arkasında herşeyi yapmaları anlamına gelmiyor.Ancak kişisel olarak demokrasiden yana
biri olarak kesinlikle kürsüde konuşulanlarla dokunulmazlıktan yanayım.
yasalar çerçevesinde dokunulmazlığın kaldırılması veya sınırlarının farklı çizilmesinden yanayım.

2) Seçim barajı kaldırılsın mı? Neden?
Çünkü ülkemiz temsili demokrasi yöntemiyle yönetilmektedir.%47 oy alan bir parti ne hakla halkın
% 100 ünü yönetir.Keşke imkan olsada binlerce yıl önce yunanistanda uygulanan halkın direk yöneticilerini seçme şansı olsa
ben milletvekili seçiyorum o başbakanı ve cumhurbaşkanını seçiyor.İşte bu yüzden kesinlikle kaldırılmalı bence.

3)Adayların belirlenmesinde nasıl bir yöntem uygulansın?
Bence adayın bulunduğu yerde ikamet ediyor olması, Seçildiği bölge halkını tanıyor olması gerekir.Ayrıca sorunları dile getirecek
ve yeni açılımlar yapacak bilgi kapasitesine sahip olmalı.

4) Yargı bağımsızlığı sizin için ne anlam taşıyor?
Benim haklarımın bağımsızlığı anlamına geliyor.İnsan olarak bunca mücadele ile elde edilmiş haklar bence tekelleşmemeli.

5) (Beşinci soruyu siz belirlemek durumunda olsaydınız neyi öğrenmek isterdiniz?)
İnsanlar ne zaman toplu olarak düzeni değiştirmeye çalışacak??

bu mimi;

sevgili, Hayat Belki Bazen

khaos

azuth

paslıyorum..cidden fikirlerinizi merak ediyorum.beni kıracağınıza başka bişey kırın bence.)


benim açımdan önemli not:hayata, insanlara, aşka küstüm, herşeye inancımı kaybetmiş durumdayım, umut etmeye bile gücüm yok şu günlerde..yazının başını yeni yıldan hemen sonra yazmıştım ama hem modemimin bozulması hemde başka sebeplerden yayınlayamdım.Supernaut sağolsun mimleyince beni birleştirdim bende.