26.1.11

Utanmasam bizim evden İzmir'e metro istiycem, o derece doyumsuzum

Şimdi bişey diycem adım doyumsuza çıkacak..Her sabah aynı saatte uyanıp işe gitmek yoğun iş günü sonrasında eve dönmek, evde dinlenip sonrada uyumak..ne kadar güzel aslında ama bu saydıklarımı 2 ay boyunca hiç şaşmadan aynı tempoda yapınca monotonlaşıyor.Evet hayatım monotonlaşmış ve sıkılmaya başladım.Düzen hiç değişmiyor hep aynı..Ne kadar doyumsuzum diyorum kendi kendime.Oysa daha düne kadar herşey güllük gülistanlıktı..Böyle tuhaf bi doyumsuzluk, ne istediğini bilmeyen, arada boşluk hissi, aksini bilsemde buna kendimi ikna edemiyorum.. bazen huysuz, ottan boktan nem kapan cins bişey oldum..ne yapayım oluyor böyle hiç akılda yokken.Mesela azönce en sevdiğim insanla konuştum telefonda ama telefonu kapatana kadardı o sevincim, gülen yüzüm..Yapmacık değil  tabiki yeterki içimden gülümsememi sağlayan insanlar olsun çevremde.İnsanın doğasında var hep fazlayı isteme arzusu biliyorum ama ben böyle zamanlarımı hiç sevmiyorum.Nisan oyuncaklardan bıkıp ev eşyalarına yönelince hatta onlarda doyurmayıp mutfağa saldırınca çok kızıyorum ona ve bu durumunun her istediğini verdiğimizden kaynaklandığını düşünüyorum bazen.Ona bakarsan bende onun yaşadıklarının yüzde birini bile yaşamadım..hadi onu anladım da ben niye bu kadar doyumsuzum!

Bazı duyguları hissedebilmek için yoğun yaşamak istiyorum, ertelemeden.. belkide bu doyumsuzluk o nedenden kaynaklanıyor..işyerinde gelen her müşteriye dikkat ediyorum kendini ifade edebilen, gözlerin içine bakarak konuşabilen okadar az insan var ki..Benim için bu çok önemli tabi anlamak isteyene görebilene..
Çevremdekiler ve bende dahil sürekli bi koşturmacanın içindeyiz.Neyi tadına vararak yaşıyoruz? Sabah işe gider gitmez iş telaşı başlıyor zaten, sonra kahvaltıyı boş bi araya sıkıştırıyorum, gelişigüzel yedikten sonra, sabahın ilk sigarası tüm günümün içine etmeyi başarıyor zaten..Aslında herşey çok güzel işimide seviyorum ama dedim ya herşey kahvaltım gibi gelişigüzel, geçiştiriyorum.Tadına varmadan, bişey anlamadan.'şimdi yada asla' diye bir film vardı.izlemedim ama adı aklımda kalmış..hayat felsefem bu olsa keşke.

ağlamakmı geliyor içimden bunu en yoğun haliyle yaşıyorum, çünkü yanlızken gözyaşlarım daha özgür  oluyor.Ertesi sabah uyanınca ne kadar çirkin olsamda yapıyorum bunu.Aşık olduğumdada aynı şekilde doya doya yaşamalıyım.kavgalarımda aynen öyle olmalı tıpkı arabesk şarkılarının kliplerindeki gibi mutlu sonla biten..

sorumsuzluk hakkımıda kullanmak istiyorum.. doyasıya.Bol bol sorumsuz davranmak, vurdumduymaz olmak yeri gelince 'salla gitsin' demek istiyorum..bütün bunların bedelinide sonra katmer katmer alırım biliyorum!o yüzden dengeyi tutturup dolu dolu yaşıycam ben.)
Başlığımda İzmir dedim çünkü insanda aşk etkisi yaratan bir şehir.Bu aralar hep gidesim var..

19.1.11

Uzun bir ara verdim, ayıp ettim

Epey olmuş yazmayalı, günler geçmiş hatta ay olmuş.utandım valla kendimdem.İçimde bloguma karşı bi sorumluluk var yerine getiremeyince böyle zoruma gidiyor.) Ama işe girdiğimden beri yoğun bir hayatım var.Yaşamaktan yazmaya zamanım kalmıyor.Mutluyum, huzurluyum..Tam hevesleniyorum yazmaya araya başka birşey giriyor boşver biara yazarım diyorum ama  birtürlü olmuyor.

Bu durumda birazda okur olma zamanının geldiğini kendime hatırlatsam da olmadı onuda beceremedim .
İşimi çok seviyorum ve her gün severek gidiyorum.Bu sene benim yılım oldu galiba.senden çok şey bekliyorum hadi bakalım dedim..yüzümü kara çıkarmadı.

Geçen hafta doğum günümü kutladık.Bi yaş daha yaşlandığımı üzülerek belirteyim.Doğum günlerimde kendimi özel hissetmek, hediyeler almak gibi çok fazla beklenti içine girmiyorum hatırlanmak dışında.Garip bir hüzün yaşadım o gün.Yaş ilerliyor diyemi yoksa kazık kadar oldumda bi baltaya sap olamadığımdan mı bilemiyorum.İlk başta bana çok anlamsız geliyor kutlamalar falan ama sonradan çevremde sevdiğim insanların bana 'iyiki doğdun, iyiki varsın, nice yaşlara'  gibi güzel cümleler kurmaları bu günün içimde önemli olduğunu hissettiriyor.Öyle ahım şahım bi kutlama olmadı, evde kutladık.patronum ve yengem doum günü pastası almışlar.2 pastayla girdim bu yaşıma.Her yaş günümde 'kutlanmalımı yoksa kutlanmamalı mı?' diye kafamda kendime sorup dururken bir yandanda karamelli pasta hayali kurarım hep.Bu senede karamelli pastam vardı.

......
Buarada blogumun adresini değiştiricem yakında, faceden de gereksiz herkesi sildim, son olarak telefon numaramı değiştirmek kaldı, birde yeni msn adresi aldım.Hayatımda yeni değişiklikler yapıyorum yavaş yavaş.Hüzünlerden kurtuldum artık varsın olsun aksaklıklar en azından ne istediğimi biliyorum.Daha kontrollü bi hayat..her şeyden ders aldım, tecrübeliyim artık.eskiyi silip yepyeni bir pencereden bakıyorum hayata.