29.8.10

Çaresizlik Nasıl Bişeymiş, O Gün Anladım

Geçen ay bizimkilerle konuşmaya karar verdim.Bu benim verdiğim ilk kararım olacaktı ve sonuna kadar da arkasında olacaktım.Ama bi türlü o ortamı yaratıp söyleyemiyorum.
Dokunsalar ağlayacak durumdayım.Zaten daha ben anlatmadan beni anlamayacaklarını düşünüyorum ve pek de bişey değişmeyecek sanıyorum ama herşeye rağmen en azından mutsuz ve sorunlu bi ilişkimiz olduğunu bilsinler diye anlatmakta kararlıyım. özellikle annem yokken konuyu açmak istedim çünkü ikisinin birden üstüme geleceğini kaldıracak gücüm yoktu.Yanımdada mutlaka yengem olacak öyle ayarladık.Ama o da baktı ben bitürlü anlatamıyorum ikide bir'senin konuşacağın yok, hadi boşver stres yapma kavak yellerine bakalım bitecek bakamıycaz.' diyip durdu.
Dediği gibi oldu ve ben konuşamadım, çıktım odama uzandım yatağıma kara kara düşünürken uyuya kalmışım.Sonra yengem geldi uyandırdı beni.Konuşmuş benim yerime, anlatmış herşeyi.Bizimkiler beklediğimizden az tepki göstermişler.Üstümden büyük bi yük kalktı sanki.Ertesi gün babam benimle konuştu, baya büyük bi tepki beklerken ben, tam tersi daha sakindi anneme göre.Ama evde matem havası vardı.Uzun uzun anlatmak istemiyorum çünkü yazdıkça o anları tekrar yaşıyorum hatırlıyorum ve üzülüyorum.Babam bitirme nedenlerimden dolayı bana hak verdi ve ailesini aradı.Problemin tamamen karşı tarafa ait olduğunu benim bunları haketmediğimi kendilerine bi çeki düzen vermesi gerektiğini falan konuştu.Neyse ertesi gün babam telefonda bize gelmelerini söyledi.Hem yüzyüze konuşuruz hemde bi sonuca bağlarız diye.
1 hafta sonra babasıyla birlikte geldiler.Ben hala kararlıyım.Aileler biraraya geldi konusmak için.Ben başladım konuşmaya ama nasıl kalbim küt küt atıyor: 'artık sevmiyorum seni, yeterince yıprandı bu ilişki verdiğim kararın arkasındayım, kimse üzülsün kırılsın istemiyorum, umarım hepiniz beni anlayışla karşılarsınız.'dedim.Daha sözümü bitirmeden tepkiler baskılar başladı zaten.Karşı taraf bu konuşma üzerine özür diledi.Sürekli 'herşey yoluna girecek, artık değişicem istediğin gibi olucam, sen mutlu olasın diye çaba göstericem.Yeter ki geçmişi unut, bi sünger çek, eski günlerle şuanki zamanı kıyaslama hiç, ben seni deliler gibi seviyorum, seni bırakıp başka biriyle asla yapamam bunu kabullenemem...'gibi birsürü yorum yaptı.burda kaldıkları süre boyunca bu sözleri defalarca tekrarladı durdu.Hayır kabullenemiyor bittiğini ve erkekliğe bok sürdürmüyor aklınca.ama benim için zerre kadar bişey ifade etmiyor o sözler.Çünkü çok geç kalındı söylenmek için ve uygulamak için, zamanında olmalıydı önem kazanması için ama olmadı iş işten çoktan geçti.biyandan da babam 'yazık olur ikinize bunca zaman bi sorun yoktu, şimdi ne oldu da hemen böyle düşünüyosun.Bi şans daha ver, olmazsa yine atarsın yüzüğü' diyip duruyor.Sanki karşısında çocuk var..Bende 'bardağı taşırdı son noktaya geldik, ayrıca size problemleri anlatmak kolay deil anla işte ne kadar uzakmışız birbirimize dedim.'Sonra devam etti 'biz elaleme ne deriz, millet bu kadar zamandan sonra acaba ne oldu da bitti diye söylenip duracak.Benim boynumu eğmeyin millete karşı ne var bu kadar büyütülecek...' Diğeryandanda onun babası araya giriyor 'aranızdaki problemler düzelmeyecek şeyler değil, inanın bunlar çok doğal, siz yıllardır ne sorunları aştınız,bunlarıda aşarsınız, yazık etmeyin kendinize.' dedi.Ama yıllardır ben o sorunları nasıl çözdüm yada çözemedim bunu kimse bilmiyor.Ve ben bu kadar açık nett kararlı olduğum halde dinletemedim derdimi kimseye.Okadar kötü günlerdi ki neye nerden başlasam bilemiyorum.

Bigün sabah işe gidiyorum babam aradı.
Nasılsın dedi.
Bende nasıl olabilirim ki dedim hayatımı mahvetmek için elinizden geleni yapıyosunuz dedim.
Çabuk eve gel dedi bu iş bitsin burda dedi.Kimseyi oyalamanın manası yok dedi.
Gelemem işe gitmem lazım dedim.
Korkuyorum çünkü, eve gitsem yerler beni.İşe gittim yengem aradı babam 'bu iş bıtsin artık ama kızım falan değil artık demiş, evlatlıktan red edicem.ne hali varsa görsün.' demiş Bunları duyunca yıkıldım tabi, babam bana nasıl böyle bişey diyebilir, ben bunları dedirtecek, onu böyle derinden yaralayacak ne yaptım diye düşünüp durdum, bişey düğümlendi boğazıma kendimi çok yalnız hissettim.O an yeni bi hayat başladı sanki benim için.Gurur yaptım artık beni bu kadar kolay silen bi babam olduğu için bende onu silerim dedim.

Sonra işyerime gelip benı arabayla aldı.Eve gelene kadar ağladı,'Ağlama baba ben yanlış bişey yapmıyorum, yapmadım da..Hem sen iyi bi baba olsaydın bu durumda beni evlatlıktan red etmeyi düşünmezdin arkamda olurdun.'dedim.Söylendi durdu.Tek düşündüğü elaleme ne der ne açıklama yapar.Ben bunları duydukça daha çok sinirlendim.Beni düşünen yok sırf kendi egoları kendi hayatı için benim mutsuz olmamı göze alıyor.başka bişey değil yani.

Eve gelince aynı kişiler toplandık yıne.annemi babamı kovdum resmen odamdan.çünkü annemde çok ağır konuştu.Eğer biterse evden kovacakmış beni,sokakta yatacakmışım, ben hiç bir güzelliği haketmiyomuşum dedi.Bunları ağlamadan yazmak imkansız benim için.Yazarken sıradan geliyor olabilir ama o an bunları duymak yerıne yerın dibine girmeyi tercih ederdim.Ve tüm bu lafları hayatımdan çıkarmaya çalıştığım insanla babasının yanında söyledi bana.okadar baskı ve korku sonrası bi şans daha verdim.
Başka çare bıakmadılar bende.

Yıllardır her şeyin iyisini biz biliriz, sen kendi hayatın için karar alamazsın düşüncesinde, yaptıklarımızı beğenmeme, "niye yaptın", "nie bize sormadın", "yanlış yaptın" diye diye sümsük, ezik bir birey olmaya ittiler beni farkında olmadan.Bazen onların tepkilerini anlamlandıramadığım gibi arkadaşlarım arasındada bocaladığım oldu.Ve bu durumu anlamayan arkadaşların eleştirisine maruz kaldığım zamanlarda oldu.Bi ailenin insanın hayatında ne kadar olumsuz etki ettiğini daha iyi anlıyorum.

5.8.10

Üzgün Adım İleri Marş, Nasıl olur Demeyin?

Yıllar önce üniversteye ilk adım atacağım gün..Ablamda kalacaktım.Ne salakmışım şimdiki aklım olsa ablamın olduğu şehri yazarmıydım hiç.O zaman ki çocuk aklımla böyle büyük bi eşşeklik yaptım ve hala cezasını çekiyorum.Babamın çok eskiden samimi olduğu iş arkadaşı da okuduğum yerde yaşıyordu.Benim orda olduğumu duyunca tanışma amaçlı yemeğe davet ettiler.Bi kızı bide oğlu vardı.Zaman geçtikçe samimi olduk.Kız da benimle aynı okulda okuyunca daha çok birlikte zaman geçirmeye başladık.Yeni bi ortam yeni bi düzen hiç arkadaşım yok bide ablam ve eniştemle Sürekli abuk subuk şeylerden tartıştıkça, onlara dahayakın oldum.Zamanla evin oğluyla aramızda duygusal bişeyler oluşmaya başladı.Hayatımın ilk aşkını orda böyle bi ortamda bulmuş oldum.Ama bende bi aşk var anlatamam.Leyla gibi olmuşum.Sabah akşam görmek istiyorum, görüşmediğimiz zamanlardasesini duymak istıyorum, her fırsatta evlerıne gitmek için bahaneler arıyorum falan.O başta benim kadar değildi çünkü
dersaneye gidiyordu önünde büyük bi sınav vardı(öss).Zamanla duygularımız karşılıklı oldu.Ailesi başta karşı çıktı sınav için.Belki benim onun hayatında olmam ders çalışmasına, konsantre olmasına vs engel olabilirdi diye düşündüler hep.Ama biz sürekli planlar yaptık belli günlerde belli saatlerde görüşecektik.Herzamanda yaptıgımız planı sadece 1 gün uygulayabiliyorduk ertesi gün bütün
kuralları unutmuş oluyorduk.Okadar seviyorduk birbirimizi ama bi okadarda hayatı zindan ediyordu bana.
Mesela okul gezilerine katılmama asla izin vermiyordu, adam gibi benimle de gelmiyordu.Ben de ona inat giderdim ama salya sümük ağlardım, çünkü öyle msjlar çekerdi ki günümü zehir etmek için sonundada başarırdı.Arkadaşlarımada çok karışırdı.Bi erkekle samimi olmam dost olmam kesinlikle tersti ona göre.sanki iranda yaşıyorduk.Beni kızarkadaşlarımdan bile kıskanırdı.Onun yüzünden kaç yıllık samimi dostumla aramız bozuldu.Bazen kendimi köle gibi hissederdim, her yap dediğini zorla yada başka şekillerde mutlaka yaptıran bi insandı.Genel olarak hep prensiplerimin sınırlarını zorlardı.Çok anlayışsız kendi egolarını düşünen bencil biriydi.Ama ben saftım işte seviyordum sesimi çıkarmıyordum.yaklaşık 1 buçuk yıl böyle çocuk gibi deli dolu bi aşk yaşadık herşeeye rağmen.Sonra okul bitti ben eve döndüm.Yine kopmadık 3 yıl da öyle devam ettik.Ama genelde hep ayrıydık.
Sadece yazları görüşebiliyorduk.Sonra ailesi ailemle görüşmüş ciddi anlamda bişeyler olacak gibi konuşmalar geçmiş.O yaz bizim ilişki koptu kopacak.Son demlerimi yaşıyorum ben.Çünkü büyüdüm gözlerim eskisi gibi görmüyor, bişeylerin farkına vardım ve artık son noktayı koyma zamanı gelmişti.

Ama sanki evlenmişim de boşanma kararı almışım gibi tepkiler görüyordum çevremden.Annem babam lanet olası ablam hepsi bi yandan.Nasıl oldu bilmiyorum hatırlamak bile istemıyorum.Aileler arasında yüzük taktık.DUygularım hala taptazeydi O yüzden yinede iyiydim.Bikaç gün sonra bunlar ailece döndüler memleketlerine.Artık nişanlı bi kızdım.Ama mutluydum, çünkü çok hayal kurmuştum içinde onunda olduğu birsürü hayal..Sözlenmeden önce üniversteyi kazandı.

Sözlendikten sonra adam 180 derece döndü.İlgisiz, umursamaz, sürekli ukala tavırlar, burnu 5 karış havada yeni üniverstye başlayan havalı bebeler gibi.Halbuki üniversteye başladığında 24 yaşındaydı.Tabi durum böyle olunca biz sık sık tartışmaya başladık, iletişim sıfır, ben anya dıyorum o konya anlıyo, her söylediğim batıyo, onunkide bana.Böyle gittikçe soğumaya başladım.Sorunları anlatamıyorum bizimkilere, ezilip büzülüyorum bu durumda.Babama yengem bikaç defa sordu 'niye hiç aranız nasıl diye sormuyorsunuz?' dedi babamdaki kesin ve net cevap 'kendi yaptı
kendi istedi' oldu.Böyle bi tepki karşısında cesaretim kırıldı, babamla asla konuşamayacağımı anladım.'Annenle konuşsaydın o daha iyi anlardı.' demeyin çünkü annem sizin anneleriniz gibi değil.

İçimde hep keşkeler kaldı.Üzüldüm..düştüğümüz bu duruma hayallerimin bu kadar kirlenip yok oluşuna..

Sonrasında neler olduğunu da anlatıcam.