''Doğu da yetişen 2 teyze çocuğu..Aralarında akraba bağı yok denecek kadar az.Anne ve babalar görüşse bile çocuklar biraraya gelmemişler.çocukken oyun bile oynamamışlar hatta birbirlerini hiç görmemişler.çünkü erkek olanın ailesi batıya taşınmak zorunda kalır.Kız Doğu'da kalır.bir yandan okuyup bir yandan da 2 engelli kardeşinin bakımını üstlenir.Baba sürekli şehir dışında çalıştığı için biraz fazla sorumluluk yüklenmiştir evdeki aile fertlerine.Çünkü Doğuda babasız yaşamak zordur.şimdileri bilmem ama eskiden GüneyDoğuda çocuk olmak çok zordu.Doğuda çocukların yükü bir başka ağırdı.hele birde solcu bir ailenin çocuğuysan..Kız o kadar sorun içinde herşeye rağmen okur.Okulu bitince, atanmak için tekrar çalışmaya başlar.
Erkek de batıda kendine yeni bir hayat inşa eder.Okur ve meslek edinir.Birgün Doğuya memleketine tatile gider.Orda teyzesini de ziyaret eder yıllar sonra.Kızla o evde karşılaşıp, tanışırlar.Bir kaç görüşmeden sonra erkek ailesine durumu açıklar ve teyze kızıyla evlenmek istediğinisöyler.Belki önce aileler tepki gösterir ama gönül kanbağı dinlemez.Neyse evlenirler ve ardından bi kaç yıl sonra kız hamile kalır.Erkeğin kafasında çocuk ile ilgili soru işaretleri belirmeye başlar.Çünkü akraba evliliği yapmışlardır.Ve Kıza der ki;
-Biz akraba evliliği yaptık.Engelli çocuğumuzun olma riski yüksek. Ya bizim çocuğumuzda engelli olursa?
Kız: - Biz elimizden gelen tedavi, test vs. yaptık. -ki olsada olsun.sonuçta benim için her çocuk aynıdır. - engelli çocuk da sorunlu olur engelsiz çocuk da..Der ve herşeye hazırlıklı olduğunu hissettirir.Ve çocuk engelsiz olarak Dünya ya gelir.Kız ve erkek bir daha çocuk yapmak istemez.Ömür boyu bütün sevgilerini o çocuklarına vermek isterler.''
Hikaye burda son bulurken, biraz akraba evliliğinden söz etmek istiyorum;evlilikten önce talesemi testi denen şey var,kan uyuşmazlığı testleri ve aşıları yapılır..kanserin bile birçok tedavisi var.Teknoloji ve tıp çok ilerledi.Hem her sakat doğan akraba evliliğinden kaynaklanmıyor.Akraba olmayıp özürlü doğan binlerce çocuk var...
kan testinin evlilikten önce yapıldığını ve günümüz teknolojisiyle gerekenmüdahalenin mümkün olduğunu düşününce çok da sakıncalı sayılmayacak bir durum bence.her akraba evliliği sorunlu nesiller üretmiyor ama hala çok yaygın olduğu için, ve mal varlığı dışarıya gitmesin, bizim mezhepden olsun vs gibi amaçlar olunca karşı çıkmak gerek elbette.
Ayrıca günümüzde; Doğulular yapınca "ııy iğğrenç" olur,avrupalılar yapınca ise "hmmm enteresan" olan eylem haline gelmiştir.
istisnalar kaideyi bozmaz..bazı engelliler var hepimizi sollamışlardır, onları tanıyınca 'ulan benmiyim engelli' diyosunuz.
AĞAÇ EV SOHBETLERİ 275
12 saat önce
9 yorum:
Çok önemli toplumsal bir konu.. Dilegetirdiğin için ellerine sağlık karamelim..
Ayrıca mimledim seni.. Kusura bakma:)
asıl engel kafandaki engel..fiziki olarak mükemmel ol istersen,ama aklında engellerin varsa,sen yoksun..
-Digital Sevgi Kelebeği.........bigün yazıcaktım bu yazıyı mutlaka..çünkü hikayenin kahramanları çok yakın olduğum kişiler..zaman ayırıp okuduğun için ben tşk ederim.
Hımm holeyy yeni bir mim..ehe:)) bakıcam hemen
-Jacqueline........belkide onlara özürlü diyerek önlerine koyduğumuz engelleri kaldırmayan en büyük engelliler bizleriz!!ne kadar engelleri de olsa onlarda bizden biri olan insanlar.ayırmak bile suç onlar diye bişey yok, biz diye bişey var..;)
Akraba evliliği Avrupa'da ahlâki bulunmuyor. Bu düşünce biçimi toplumda yerleşmiş. Alman kanunlarında, kimlerle evlenilemeyeceği de belirtilmiş. Yanlış hatırlamıyorsam kuzenlerin yasal olarak evlenmeleri mümkün değil. Almanlar, orada yaşayan Türkleri yakından tanıdıklarından, Türkleri akraba evliliği yaptıkları için ayıplıyor ve hatta hakaret ediyorlar. İslâmi açıdan bakarsak bir sakınca yok, ama tıbbi testlerin mutlaka yapılması gerekli.
Tüm evliliklerde problemli olan genlerden dolayı engelli çocuk doğma ihtimali var.Akraba evliliklerinde ise eğer ailede problemli gen varsa ailenin iki ferdinin evlenmesi yukarıdaki ihtimali arttırmaktadır.
Gönül isterki her zaman birbirlerini seven ve sevecek olan iki birey evlensin..
tekintutku.........öncelikle merhaba yeni blog arkadaşım.:)
Herkesin yaşam şekli farklıdır.bu tür farklı durumlar heryerde var.birde; Mesela Yahudiler daima kendi içlerinde evlenip, başka ırklarla karışmadığı için bir dönem
yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiş ve bu sorunu başka ırktan dönmelerle
evlenerek çözmüşler.konu hakarete gelince alman lara bi DUR derim.
aes......sanada selamlar blog arkadaşım:)))
ya ne güsel yazmışsın, ''Gönül isterki her zaman birbirlerini seven ve sevecek olan iki birey evlensin..'' bende bunu isteyen gönüllerden yanayım...
Hoşbulduk KaRaMeL! Blogunu beğendim ve yeni yazılarını merakla bekliyorum. Almanlar konusuna gelince; "DUR" denince durma alışkanlıkları pek yoktur. İkinci Dünya Savaşı çok eski değil maalesef.
Yorum Gönder