Şimdi bişey diycem adım doyumsuza çıkacak..Her sabah aynı saatte uyanıp işe gitmek yoğun iş günü sonrasında eve dönmek, evde dinlenip sonrada uyumak..ne kadar güzel aslında ama bu saydıklarımı 2 ay boyunca hiç şaşmadan aynı tempoda yapınca monotonlaşıyor.Evet hayatım monotonlaşmış ve sıkılmaya başladım.Düzen hiç değişmiyor hep aynı..Ne kadar doyumsuzum diyorum kendi kendime.Oysa daha düne kadar herşey güllük gülistanlıktı..Böyle tuhaf bi doyumsuzluk, ne istediğini bilmeyen, arada boşluk hissi, aksini bilsemde buna kendimi ikna edemiyorum.. bazen huysuz, ottan boktan nem kapan cins bişey oldum..ne yapayım oluyor böyle hiç akılda yokken.Mesela azönce en sevdiğim insanla konuştum telefonda ama telefonu kapatana kadardı o sevincim, gülen yüzüm..Yapmacık değil tabiki yeterki içimden gülümsememi sağlayan insanlar olsun çevremde.İnsanın doğasında var hep fazlayı isteme arzusu biliyorum ama ben böyle zamanlarımı hiç sevmiyorum.Nisan oyuncaklardan bıkıp ev eşyalarına yönelince hatta onlarda doyurmayıp mutfağa saldırınca çok kızıyorum ona ve bu durumunun her istediğini verdiğimizden kaynaklandığını düşünüyorum bazen.Ona bakarsan bende onun yaşadıklarının yüzde birini bile yaşamadım..hadi onu anladım da ben niye bu kadar doyumsuzum!
Bazı duyguları hissedebilmek için yoğun yaşamak istiyorum, ertelemeden.. belkide bu doyumsuzluk o nedenden kaynaklanıyor..işyerinde gelen her müşteriye dikkat ediyorum kendini ifade edebilen, gözlerin içine bakarak konuşabilen okadar az insan var ki..Benim için bu çok önemli tabi anlamak isteyene görebilene..
Çevremdekiler ve bende dahil sürekli bi koşturmacanın içindeyiz.Neyi tadına vararak yaşıyoruz? Sabah işe gider gitmez iş telaşı başlıyor zaten, sonra kahvaltıyı boş bi araya sıkıştırıyorum, gelişigüzel yedikten sonra, sabahın ilk sigarası tüm günümün içine etmeyi başarıyor zaten..Aslında herşey çok güzel işimide seviyorum ama dedim ya herşey kahvaltım gibi gelişigüzel, geçiştiriyorum.Tadına varmadan, bişey anlamadan.'şimdi yada asla' diye bir film vardı.izlemedim ama adı aklımda kalmış..hayat felsefem bu olsa keşke.
ağlamakmı geliyor içimden bunu en yoğun haliyle yaşıyorum, çünkü yanlızken gözyaşlarım daha özgür oluyor.Ertesi sabah uyanınca ne kadar çirkin olsamda yapıyorum bunu.Aşık olduğumdada aynı şekilde doya doya yaşamalıyım.kavgalarımda aynen öyle olmalı tıpkı arabesk şarkılarının kliplerindeki gibi mutlu sonla biten..
sorumsuzluk hakkımıda kullanmak istiyorum.. doyasıya.Bol bol sorumsuz davranmak, vurdumduymaz olmak yeri gelince 'salla gitsin' demek istiyorum..bütün bunların bedelinide sonra katmer katmer alırım biliyorum!o yüzden dengeyi tutturup dolu dolu yaşıycam ben.)
Başlığımda İzmir dedim çünkü insanda aşk etkisi yaratan bir şehir.Bu aralar hep gidesim var..
MRT Jakarta: Jelajah Tempat Nongkrong Hits Tanpa Ribet!
13 dakika önce