30.3.10

Mim - Yaratıcı Bloggers


Rüya yani İçimdeki Ucu Bilenmemiş Kelimelerim mimlemişti beni geçen günlerde.Mimlenir mimlenmez yazamadım çünkü yeni iş, yeni telaşlar, sınav zamanı dersler falan derken kafamı toparlayıp şuraya postu yazamadım.O kadar beceriksizim yani.Blogger ödülümü yayınlamaktan pek bi keyif aldığımı söylemessem olmaz.Rüya çok teşekkür ederim.:)

Ödülün kurallarını yazıyorum hemen..

..beni ödüllendiren blog yazarının blogunun linkini vermek.
..ödülün legosunu yayınlamak..
..7 tane yaratıcı gördüğüm bloggerları ödüllendirmek.
..7 blogun blog adresini yayınlamak
..ödül verdiğim blogları ödülden haberdar etmek.


Kuralları uygulama sırası.

..http://ruyayla.blogspot.com/ Rüyanın blog adresi.merak edenler varsa..

Ödül verdiğim bloggerlar ise:

http://hayatbelkibazen.blogspot.com/

http://cokasik.blogspot.com/

http://stummscream.blogspot.com/

http://jacquelinemontana.blogspot.com/ (jaqulin ben senin bloga yorum yazamıyorum.yaf ne yaptın bloga:))

http://putuhead.blogspot.com/

http://wmina.blogspot.com/


Topu attım size yazmak yada yazmamak gönlünüze kalmış artık, asıl maksadım sizi ödüllendirmekti:) 7 kişi olmadı.Çünkü ben yazana kadar herkes mimlenmiş zaten.

7.3.10

Bu kör talihim nerde olsa bulur beni sobeler, o derece


Yaklaşık 2 hafta oldu modemim geleli.Ama yazmaya yazmaya alışmışım heralde ki, 2 haftadır internet olmasına rağmen yazamadım.Ben bişeyi ne kadar sallarsam okadar uzar gider aynı bu yazamama durumunda olduğu gibi.
Hala son zamanlarda üzerime cuk diye oturan işsiz amele modundayım.Genel olarak gergin ve resmen pimi çekilmiş el bombasına dönüştüm.Facede bile ne yazsam, ne paylaşsam hemen altına 'işsizlik sana yaramamış, sen çok sıkılmışsın belli.' vıdı vıdılarını yapıştırmaları, konu komşunun 'hala iş bulamadınmı?' sorusu..böyle uzayan giden bir zincir..Herkes ne kadar şanssız ise bende o kadar şanssızım diyip rahatlamak isterdim ama Murphy 'nin kanunları bile işe yaramaz bu durumda.
Hazır boş zamanım varken kursa felan yazılayım diyorum ama zaten yıllarca okuma bahanesiyle aileye masraf üstüne masraf çıkartmışım, şimdi durup dururken yeni bi yük bindirmeyi de gözüm kesmiyor. Netice olarak boş bi insan oldum çıktım.Uzun bir yol oldu, ne bitiyor nede ara verebiliyorum.Bikaç yer var ihtimal verdiğim..
Sabırla bekliyorum.

....Evde yeğenim var Allah tan.Adım adım izliyorum büyümesini.Zamanımın neredeyse hepsi onunla geçiyor.Burada ondan biraz bahsemiştim.İşte ozaman 1.yaşını kutlamıştık.Az bi zaman sonra 2. yi kutlıycaz.
Çocuğum olsa bu kadar bakmazdım heralde.ne yalan sölim onun yerinde olmayı çok isterdim.Gittikçe büyüdü.Saçları uzadı, eli yüzü daha da şekillendi.Geziyo tozuyo, boşboş gülüyo, yiyiyo içiyo yatıyo.'Hayat senin valla! diyorum.Ona bile gülüyo.
Papagan gibi konuşuyor.Yeni kelimeler konustukca şaşırtıyo bizi.Yürümeyi bıraktı koşmaya başladı artık.Hatta sırf koşmak için 'hala meni yakalasana' diye kışkırtıyor beni.Bazen çok şımarınca kızıyorum eline vuruyorum ama ağlamaya başladıktan sonra öyle bir duygu ki dünyam başıma yıkılıyo allah belamı versin diyorum, özür dilemeye başlıyorum, ayaklarına kadar öpüyorum.Ama o bişey yapsa gülmekten kızamıyorum bile.Mesela geçen gün mutfaktan aldığı kepçeyle kafamı yamulttu ama ben salak salak gülmekten başka bişey yapamadım.
Gün geçtikçe şımarıyor.gerçi bende bukadar sevilince en az onun kadar şımarıyorum..
Dün gece ilk defa benimle uyudu.Bu acayip keyifli bi duygu.Uyuyana kadar saçma sapan şeyler söyledi,çok alakasız cümleler kurdu.Mesela bi tanesini yazıyorum;

-Hala bana bitandaa salatak (salatalık) versemisin.(verirmisin)
-salatak bitmiş.dede sabah kalkınca alıp gelecek.
-Dede sabah kaksın akkabısını giysin asın.Telik giymesin aakabı giysin.

özellikle ayakkabı giyecekmiş.Bunu neredeyse 10 defa tekrar etti.Yumurtaya munakak der, portakala pokakal...daha aklıma gelmeyen o minnacık dilinin telafuz etmekte zorlandığı kelimeler.. beni gülmekten yaran, hayret edilesi kelimeler bunlar.

Bide bu yaştan sonra sokakta top koşturuyoruz, yakalamaca oynuyoruz..daha neler ..neler..

......Çocuk olmak bi başka..kendi çocukluğumdan ötürü deil, Nisan'la yaşadıklarımdan ötürü söylüyorum bunu.Öyle yada böyle herkes geçiyor bu yollardan.Hepimizin ortak bi yönü kalıyor mutlaka.Mesela oynadığımız oyunlar, kafamızı gözümüzü taşla topla patlatmamız, kavgalarımız.. gibi.
Ama hep de ablalara abilere özendik..zaman çabuk geçsin büyüyelim dedik.Al işte büyüdük..Nisan olmasa top oynamayı bırak sokakta koşturamazdım bile.Eskisi gibi hayatın tadını alamaz olduk..Büyük olmak çok acıtıyor..dayanıklı olmak için arada çocuk olmak lazım heralde.Nisan'a diyorum hep aklın varsa büyüme diye ne kadar imkansız olsa da..