30.3.09

Kalbimi Çalacak Eylemsel Hareketler..(Mim)

Konu başlığının akla sadece "aşk" eylemini getirmesi doğal.. ancak ve lakin kadınlar aşık olacağı erkekten bazı önemli şeyler isterler..
Sevgili Hayalbemol mimlemişti beni.Canımm çok teşekkür ederim..Ben daha önce Adam Gibi Adam adlı konumda biraz bahsetmiştim karşı cinsin nasıl davranması gerektiğinden.Orada yazdıklarım dışında hayallerimi de yanıma alarak mimine doğru yol almak istiyorum:)

Hikâyemiz, Leyla ile Mecnun'un aşkını andırsın isterim.Sonumuz değil de, sevdamız benzesin.Önce birbirimize ve bütün dünyaya aşkımızın büyüklüğünü kanıtlayalım...Sonra baktık ki bizimkiler vermiyo beni, Mecnun'la atlayalım atımıza.Gidelim uzak diyarlara.Ama dağ, taş, çöl aşmadan.:P
Şaka biyana, eskidenmiş o büyük aşklar.


Şimdi, Kalbimi fethedecek eylemsel hareketleri maddeler isem;


Öncelikle aklı başında biri olsun..
Efendi insanları severim ben. Müstakbel eşim olacak kişiden de düzgün bir yaşam, pratik bir zekâ ve olgun davranışlar beklerim.

Ne yaparsa yapsın, başarıya ulaşacak bi kişilikte olsun.

kendi ayakları üzerinde duran, sakin ve yetenekli biri olsun.

Ayrıca bilgili olduğu kadar mantıklı da olsun…

Manevi açıdan çok destek göstersin.

Saygılı ve oturaklı bir yapıya sahip olsun isterim.

Çok iyi bi dinleyici olsun ve fikirlerime önem versin.

Beni herkesten önce ve daha çok düşünsün, önce bana koşsun.

her daim özlediğim, bir dakika sarılıp, kokusunu icime cekmek icin dünyalari verebilecegim,gezerken hep yanimda olsun istediğim, yaşadığım her anı bir bir anlattigim,anlatacak onca sey varken telefonda susup sadece onun anattıklarını dinledigim,ayrilirken hiç bir öpücügün son öpücük olmamasini diledigim, göz yasimı elleriyle silen,özledigimde yanimda olan sevgili olsun..
öyle kuvvetli aşkımız olsun ki, yok olsun ayıplar, arzuladıklarımız yanında..


'seni seviyorum' derken yüreğini koparıp verecek kadar sevsin.

Sadece sevdiğini söylemesi de yeterli değil..

hatta bunu davranışlarıyla göstermeli. Göstermediği sürece hiçbir şey ifade etmez, isterse günde 100 kere söylesin..!!

Olsun.. olsunn.. olsun.. hep hayal işte.bunların hepsine sahip biri olmaz biliyorum ama yinede beklentilerim bunlardan ibaret.

Şimdi mimi paslamak istiyorum kendimden;


Tektonik Hareketler

Jacqueline Montana is online

UFUK ÇİZGİSİ

†аияι κuzuѕu

vee

Gökhan Çevik ' e

hadi bakalım merakla bekliyorum yazılarınızı:))

No Music, No Life

Vazgeçilmezdir müzik..

Beni kendimden alıp başka yerlere götürendir ki, giderim de. ,

Bazen bulutlara kadar çıkarım, bazen kalabalıkta yalnız olurum, bazen kollarımı açarım mutluluktan, bazense kıvranırım acıdan. her an yanımdadır.Çalışırken, yollarda yürürken, yemek yerken...İstediğim her anda.Hele de yolculuktaysam, o an oturduğum koltuktan bedenimdeki ruhum, hayal dünyamdaki diyarlara gider ve en derinlere inerim.Gözyaşlarım akar, hep de geride kalanlara ağlarım.Ama hiçbir zaman tek bi nedenden akmaz.

Öyle bir noktaya gelirim ki bazen doğadaki güzel-çirkin ne varsa herşeyin bir melodi dahilinde yaratıldığını düşünürüm.

Bir çiçeğin açması,

yağmurun yağışı,

kuşların uçuşu,

insanların yürüyüşü..hatta araba farlarının yanması bile...

herşeyi müzikle ifade etme isteği doğar bazen içimde. insanların hissetiği her türlü duyguya anında cevap verebilecek tek sanattır çünkü müzik.Her durumumda yanımda olur.nefret ederken de yanımdadır, ağlarken de, gülerken de, severken de...

Hayat boyu Ruhuma işleyen en içten melodiler..

Yolculukta,

yanlızken,

mutluyken,

vazgeçilmez tek şeyim.







niran ünsal:neler gelirr -

27.3.09

Biraz da Kendimden (Mim)


Sevgili dimple beni mimlemiş.Çok
teşekkür ederim.

Konumuz "ben" miş.Kendimi anlatmam gerekiyor şimdi.Bu pek zor bi durum, bi konuya sığmayacak kadar.zaman zaman yazdığım yazılarımda kendimden az çok bişeyler yazıyorum..ama belli keskin noktalar vardır.. birde, henüz hakkında yazmadığım özlellikler.. işte onlar;



*safımdır.hemde safın önde gideni.
*sakin biriyimdir genel olarak.(ama ortam olunca işler değişir.:)
*ne yemek seçerim, ne de müzik.
*inatçıyım malesef.kendi doğrularıma bağlıyım.
*Aşka inanırım.
*Okumayı seviyorum..siyaseti çok sevmem ama yazma duygum kabarıveriyor.
*Anılara pek düşkün olduğum için tekrarlarım.(mesela çok sevdiğim biriyle yaptığım msn konuşmamı bile saklamış, sonradan tekrar tekrar okumuşumdur.kitapları da -çok nadir- tekrar okumayı severim.)
*Aile değer verdiğim en sıcak ortam.(anne, baba, çocuk)
*Resimlere çok önem veririm.(Dolabımda albümlerim, bilgisayarımda da resim dosyalarım eksik olmaz.)
*Yaratıcı olmayı, bişeyler üretmeyi seviyorum.(Pek olmasam da elimden geldiği kadar çabalıyorum.)
*Yaşamda hep temel çizgiler peşinde koşarım.(Bu da IQ seviyem yüksek olmadığından olsa gerek :)
*Çalışmayı çok seviyorum.boş kalmak hiç bana göre değil.
*sabırsızım.(birşey olacaksa hemen olsun, ertelemeden olsun isterim.)
*sevdiklerime hakettiklerinden fazla değer veririm..(işte bu yüzden hep hayal kırıklığı yaşarım.yine bu yüzden öğrendim ki herkesten herşeyi bekleyecekmişsin.)
*Acayip duygusalım ayrıca çok da güler yüzlüyüm..(ama hep yüzümde gülücüklerle hayatı devam ettiremiyorum.yinede kolayca kestirip atmıyorum gülümsemelerimi)
*Hayatı seviyorum (ama hayat işte deyip, hafife de almıyorum.)


............bu böyle devam eder gider..o yüzden kelimelerle anlatılmaz, sayfalara da sığmaz, ne kadar anlatmaya çalışsam da yaşayan bilir beni :P

Bu arada mızıkçılık yapmak istiyorum ve mimi kimseye paslamıyorum.:)))

26.3.09

Odamda Dolaşan Sessiz Çığlıklarım..

Bu gece de yağmur yağsın istiyorum.
Ve her yağan damlada başka şehirlerden haber gelsin..


Sokağa fırlamak istiyor canım.."iyi geceler" der gibi

Her adımda sanki daha çok yaklaştığım,
Bulutlara uzanasım var..


Bugün şarkılar daha az ağlatıyor beni, oh ne güzel

Öyle bi yürek var ki içimde..ne dersem dinlemiyor..
dönüp dolaşıp sevgiden bahsediyor.

Bugün seni seviyorum diye avaz avaz bağırmak istiyor..
"seni seviyorum" demeyi özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi...


Şimdi tek başımayım bu kentin ortasında,
Dokunmak istiyorum geçtiğin her toprak yola,
getirmek istiyorum,
seninle birlikte tüm bırakıp gidenleri.

bazen beklemektir sevmek bilirim,

ne kadar bekleyeceğini bilmeden

bazen hiç sebep bile aramamaktır.

herkes ne der diye yasamayi birakip, o ne der diye yasamaya baslamak


hayati umursamamak istiyorum işte tam bu anda
Ve akışına bırakmak istiyorum
o'nun topragına dusüp filizlenmek istiyorum
Onsuzluğu düşünmeden
Sonunda yanlız olmayı hayal etmeden..

Nefes alıyorum, ama Sensizlik benim canımı acıtan

Yine de mutluluk gözyaşlarım var akıtmak istediğim

tutsam mı ?

yoksa salsam mı ?

bilemedim!!!

25.3.09

Aşkın Ömrü Bu Kadar Kısa Mı?

Merakımı mazur görün..

Okadar çok seviyorum deyip, nasıl da hiç sevmiyormuş gibi davranabiliyorsunuz?

Çok önceleri; Ne güzel günler geçirmişlerdi.Anlatsa kelimerle ifade edebilirmiydi?bilemiyordu.Dolu dolu geçti her gün.İçinde O olan herşey hayatını tamamlayan cümleler gibiydi.Birlikteyken gözleri hiçbirşeyi görmezdi.Söylediği her aşk sözü değerli bi atasözü gibiydi O'nun için.Sanki o kelimeleri hayatında ilk defa duyuyordu,her söyleyişinde.
Sıradan sevenler gibi görmüyorlardı birbirlerini.
Birbirleriyle yaşayabilen, nefes alan, konuşabilen iki can gibiydiler.Birbirlerinin hayatında çok önemli yer edinmişlerdi.Uzaktayken bile, aynı şehirdelermiş gibi hissediyorlardı.

Bir yerde duymuştu; Çok ünlü bir araştırmacı, aşkın ömrünün 2 ile 4 yıl arasında olduğunu söylemişti.Ne kadar doğru bilemiyordu!Artık aşkın ömrünün bittiği çizgi üzerinde gidip geliyorlardı sanki.!! Ezilmiş, eleştirilmiş, tercihleri çok farklı olmuştu aşk için.Kimi zaman kırmış, kimi zaman kırılmış, kaybetmişti sevdiklerini, dostlarını..Tartışmış, tokat bile yemişti ama terk etmeyi becerememişti."Gitmek gerekir bazen, yüreği dinlendirmek..."diyipte gidememişti.Derinden yaralandığı zamanlar da olmuş.Artık kıza çok uzak ve çok farklı bir kişiliğe bürünmüş..Kız Anlamaya çalışmış, sırf anlaşılamama duygusunu kendi gibi canında hissetmesin diye, ama zararlı çıkmıştı.Teselli ettikçe kötü olmuştu.
İlgisizliğinden, O'nu son planda tutmasından, sorumsuzluğundan,hata yapınca umursamamasından, istediği herşey olsun diyen zihniyetinden bıkmıştı artık..Hayat birtek O'nun üstüne kurulu değildi?O'nun sorunları,onun istekleri, onun Dünyası.!!Hep 'Seni seviyorum' derdi, ama, sevmiyormuş gibi davranırdı.

Elinde değil hırslanmamak..O kadar çok gel-gitler yaşıyordu ki, sanki her an birşey olacak ve yine yaralanacakmış gibi tedirgindi hayata karşı.
Herşeyi içine attı, attıkça içi doldu taştı!Onlar sustukça hergün, hayatın da tadı kaçtı.Herşeyi zamana bıraktılar....bu bi kabus.. belki uyanırlar birgün!

................

sevginin yolu da hayat gibi acıdan geçer mutlaka…herşey çok geç olmadan önce, herşeyi yeniden başlatmalı bence!
Sevmek, anlayabilmek, saygı duymak, anlayışlı olmak, dinlemek ve yanında olmasa bile o sevgiyi sürdürmektir.Söylemekten ziyade sevdiceğimize gösterebilmek, hissetirebilmektir mühim olan.

24.3.09

Goca Ayak Harry ( Mim )

Digital Kelebek :) mim lemiş beni.Holeyy:)))
İlginç bir konudan hemde.Konumuz; bana dair geçmiş ve bugüne ait lakaplarım.
Ben pek sakin bi insan olduğum için lakap takan çok nadirdir :DŞöyle bi düşündükten sonra aklıma gelenleri yazayım hemen. Şu thy maceramda başvuru yapmamı isteyen arkadaşım bana bi lakap takmıştı.Maceramı merak edenler buradan bakabilir.

Lisedeyken yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmez.Her haltı beraber yaparsınız.Bu esnada fiziksel kusurların yanı sıra o kişinin karakterine uygun özellikler göze alınır seçilirken.Bana goca ayak harry derdi arkadaşım.:D çünkü ayaklarım büyük:s Öyle çok da kocaman değil ama sizinki 38 ise benımki de 39. :)Hep sorunlu olmuştur ayakkabı seçimim, hatta İstanbul'da bile beraber ayakkabı bakmıştık..Ozaman da dalga geçerdi goca ayaklı diye.:d Evlenirken napıcam kimbilir!! acaba şirin bi ayakkabı bulabilecekmiyim?:)

Sonra yine çok sevdiğim başka bi arkadaşımla birbirimize Mıkhbile deriz. Hani şu avrupa yakasındaki Makbule var ya.Burhan'ın telafuzuyla Mıkhbile olan:D Makbule ye benzediğimizden değil hani, sırf eğlence olsun diye:)Sanalda da adımın kısa halini kullanırlar.Blogcanlar da karamel derler.:)
Şimdi ben bu Mim i severek;
Telaşlı Penguen ' e paslıyorum.Hadi bakalım.:)

18.3.09

Yaşamın Bi Yönü Daha *3

Seçim yaklaşınca ortaya çıkan saçma kirliliği, şöhret meraklısı amatör siyasetçileri, boyum kadar resimleriyle araçları ve binaları süsleyen başkan adaylarını gördükçe ruhum daralıyor.Seçilmesi durumunda, vaatlerini yerine getirmediğinde kendisine herhangi bir yaptırım uygulanmayacağını bilen adayın boş atıp dolu tutma çabalarına hepimiz şahit olmuşuzdur.Yani bu kadar bayrak asınca, bu kadar vaatlerde bulununca, bana oy verin diye bağırışlar olunca ne değişecek?Sanki bütün bu koşuşturma tantana bitince, adamlar seçilince heryer bayram havasında olacak!
Mahalle mahalle parti araçlarını dolaştırıp marşlar dinlettiren bu densizler yüzünden bir an önce seçim olsa da kurtulsam diyorum artık.
.............

Asıl anlatmak istediğim mesele şu aslında:

Ellerinde reklam amaçlı broşür dağıtan dtp liler geçenlerde bi komşumuza gitmişler.Ev sahipleri, "Siz Kürtsünüz.Biz kesinlikle size oy vermeyiz, broşürlerinizi de almıyoruz." demişler.Yani kovulmuşlar.
Dtp ile yakından uzaktan işim olmaz ama damarıma basılan nokta "Siz kürtsünüz!" cümlesi sadece.Çünkü bende bir kürt kızıyım ama Türküm sonuçta.Kürt diyince aklınıza dağa çıkan eline silahı alıp mehmetçiğe karşı savaşan sanmayın..asla böyle değil.Bu genelleme niye yapılır ki.?Aklına bunları getirenler bence biraz düşünsün!unutulmasın ki şehit düşenlerin arasında kürtlerde var..
Ve bunu diyen kişinin kızı Muş'ta öğretmenlik yapıyor şuan..!!

Her kürt pkklı değildir ama "kurunun yanında yaşta yanar." durumu.Her şehit haberinden sonra kahrolsun kürtler gibi faşist tutum takınılıyor.Lanet olsun ki, pkk yüzünden bizimde potansiyel terör elemanı olduğumuz akla geliyor.Bu ülkede milyonlarca kürt var ve hepsine pkk yandaşıymış gibi bakılması haksızlık..

kaç tane kürt pkk görüşlerini savunuyor?

kaç tane kürt dağa çıkıyor?

kaç aile dağa çıkana destek veriyor?

bu ayrımın çok iyi yapılması gerekir..
Kürt demek, herzman farklı gözle bakılan, her türlü iftiraya uğrayan, yapmadığı şeyi yaptı diyerekten suçlanan ama hiçbir suçu olmayan insanlar...Ben çok zorluk yaşamadım ama yıllardır bunun mücadelesini vermiş bi ailem var.
Çekiyoruz bizde, bir şehit düşünce biz de ağlıyoruz, üzülüyoruz.. biz ayrı bir millet değiliz ..
Sadece insanız, ne eksik ne fazla..

12.3.09

Hayattan Firar Edesim Var!

Son günlerde; geleceğe umutsuzca bakıyorum ve yaşadığım andan tatmin olamıyorum.İşte bütün hayatım bu.Her ne olursa olsun, hangi pencereden bakarsam bakayım sonuç aynı.Umut çıtasını ne kadar yükseltsemde, kısa bi doyum sonrası yine vasat olan mutsuz ediyor.Hep daha fazlası, hep daha çoku, hep dahası....hep..hep...Herkes herşeyin farkında, ama kimse kendine kondurmuyor.
Amma umutsuz vakayım dimi?Huzur, mutluluk kapımı çalıyor da ben mi almıyorum içeri:s Aksilikler hep üst üste geliyo.Para kazanma kaygısı, sevdiklerimin sorunları, gelecek derdi, sınav kaygısı tüm enerjimi emiyor. Kendime ayıracak vaktim kalmıyor.3 kilo almışım kış boyunca:( bu da tuz biber oldu sıkıntılarıma
..........
Bide şu uçuk hayallerim yok mu??sınırsız, içimdeki tam özgürlük..!!Hayatıma çoğu zaman izinsiz, gizlice sızan kaçık ben.Hayal kurunca gündelik kaygılardan uzak, başka bir hayatta oluyorum.

Hele çocukluktan kalma olanlar;Görünmez olmak, uçarak okula gitmek..(uçmuşken, okula değil de yurtdışına, uzaya felan uçsan ya!!)
Varyemez amcanın para dolu değil de para yerine içi oyuncak dolu havuzuna onun gibi dalış yapmak.. (paradan nefret edeceğim ozamandan belliymiş)
G
ökkuşağının altından geçerken cinsiyet değiştireceğime inanmak, Noel babayla birlikte uçmak.(Uçacağıma bütün hediyeleri almak niye gelmemiştir aklıma?).İşte yine ozmandan belliymiş hayal aleminde yaşayacağım.

Şimdilerde ise;
Mesela;seyahat etsem.Hiç bilmediğim şehirlerin içinde dolaşıp başka hayatlar tanıyıp, şehirleri cadde cadde dolaşsam, mezarlıklarına kadar bir bir.
Biraz bencilce ama; Sevdiğim adamın dünyasındaki tek kadın olmayı hayal ediyorum.:)
İçmek istiyorum kusana kadar.
Yesem yesem patlayana kadar, ama kilo almasam....
Gerzekçe olan hayallerimi yazmıyorum bile.
...........


Hayal kurmak gerçeklerden kaçmakmış...Gerçeği unutup hayallerin peşinden gitmekmiş...peh pehh pehh...
Hayal kurmadan, gerçeklerle beslenmek bir duygu sömürgeni çeşididir bence.ne demekse..!!yaşamaktan zevk alamamaktır yani..Bu alemde hayal ettigim müddetce yasıyorum ben.



Bu arada kafamda hakkında yazmak istediğim konular var..ama bu ara hayat telaşı, sınav kabuslarıyla uğraştığımdan hayal dünyasında dolaşmak iyi geliyo.Yoksa böyle saçmalıyorum:s
Hayata, zerre rahatsızlık duymayacağım okkalı bir küfürü basmak istiyorum ucu bana dokunsa bile..yapamıyorum, tutuyorum kendimi.

5.3.09

Zenginin Malı Züğürdün Çenesi

Hayat bana istediğim şeyleri vermiyor çoğu zaman.Yinede isyan etmiyorum, en azından yetinmeye çalışıyorum.Şükür diyorum ama bişeyleri de değiştiremiyorum.İşte bu durum beni yıkıyo.Zaman zaman istediğim şeyleri elde edebildim.fakat zaman zamanda istemediğim şeyler beni elde etti.Daralmış umutlarımın içinde kıvranırken bulabildiğm tek çıkış noktam hayallerim.Hayattan ve çevremdekilerden ulaşılmaz hayaller istemedim.
Hep kendi kendime "yaşadığın her güzel şey zamana meydan okur ama sen karşı koyamazsın.Olduğun yerde durup öylece bekleyemezsin geleceği. Bir adım atmalısın, bir el uzatmalısın .!" derdim.

Bu aralar içinde bulunduğum hayat şartları bana bi hayal ürünü daha yarattı.Bi arabam olsun istiyorum artık.Bıktım dolmuş muhabbetlerinden.Her gün aynı duraktan binip aynı yerde inmekten."Farklı duraklardan bin ozaman." diyenleriniz olmuştur, ama bulunduğum yerde bi durak var.Diğer durağa gitsem zaten dolmuşa binmeme gerek kalmaz.

Avuç kadar yerde yaşıyorum ama gideceğim yere yarım saatte gidiyorum.Zaman kaybı başka birşey değil.Sıkılmamak için farklı teknikler denedim.Mesela müzik dinledim (ama baktım herkes kulaklıkla geziyo.indi-bindi yapıyo hala kulaklık kulağında, biri bişey soruyo duymuyosun, hayattan kopuk gibi..soğudum ondanda.), kitap da okudum.Hala da okuyorum ama sıkılıyorum yinede.Benim de arabam olsa bende dolmuşlardaki rezilliği çekip hergün birsürü insanın nefesini solumam elbette.

Hele de sınavın varsa, geç kalmışsan..geç kalma nedenin de ortada.Saniyeler bile son derece önemlidir..ama bi anda dolmuş bi şekilde polis yada jandarma tarafından durdurulur..ya olması gerekenden çok yolcu almıştır, yada ehliyet, ruhsat kontrolü..vs.
sonuç; şansın varsa; koşturarak nefes nefese girersin sınava, ayrıca azarı da yersin.
şansın yoksa; şansına küs..Seneye o dersi alttan alacaksındır.

Acayip taktım bu hayalime ya:s Daha ehliyet bile alamadım.Lanet olası motor dersinden geçemedim.Geçen gün sinirden hüngür hüngür ağladım salaklığıma.Hayatımda onca sınav var, bi bu ehliyet sınavı eksikti.Sanki kapıda arabam beni bekliyo 'ehliyetini al da gel' diye.Züğürdün konuşmaktan başka yapacak bir şeyi olmadığından hayal kurar işte.Fakat zengin konuşmaz direk alır.

-Gözüm yükseklerde değil.Bi arabam olsun ayağımı yerden kessin, vallahi başka birşey istemem.(gerçek dünyam)
-Şöyle minik (mini cooper), havalı, kırmızı bi arabam olsa atlasam gitsem en güzel yollardan.
Müziği açsam son ses, şarkı söyleye söyleye hava ata ata gezsem.Ohh.:) (buda hayal düyam)

Varolan Şey niye heryerde olmaz ki:s??

4.3.09

Türkü Sevdam

Çocukluğumdan beri babam arabasında hep Mahzuni Şerif dinler.Eskiden kasetler vardı.Bütün yeni çıkan kasetlerini alırdı.Her haftasonu arabada türkülerini dinleyerek köyümüze giderdik, başka türlü yolların tadı olmazdı.Yıllardır bu bi gelenek haline geldi bizde, hiç şaşmaz.25 yaşındayım hala Mahzuni Şerif dinler arabada.Ama bu defa kaset değil cd ler den.Hemen hemen her türküsünü bilirim.O'nun ayrı bi yeri var babamda olduğu kadar bende de.
Su insan hayatında ne kadar önemliyse türküler de o kadar önemli benim için.Ben türkü dinledigim zaman yaşadığımı anlarım.Türkü nasıl bişeydir ki böyle dinledikçe yüreğine yakın olursun.
Yaz gelince; mutlaka türkü barlara giderim.En güzel dinleme ortamı oralar benim için.Sazın sesi, ben, masada bira yada vodka..kendimi kaptırıyorum içim eriyo saz tellerinden çıkan her seste.Eksik hayatlarımı buluyorum türkülerde, yaşanamayan bi çok şeyi ve yüreğimin yorgunluğunu dindiriyorum, sanki kendimi dinliyorum..En güzel duygu yoğunluğunu türkülerde yaşıyorum.

Aşkı-sevdayı, hüznü-kederi olduğu gibi en yalın halde türküler anlatır. Sözlerdeki aşk,özlem,gurbet,mutluluk,şikayet, ana-baba sevgisi başka şekildedaha nasıl güzel anlatılabilinir ki.Her türkünün bir hikayesi vardır ve o hikayelerden bende payıma düşeni alıyorum.

Bi gerçek var ki, üzülerek söylüyorum günümüzde gerçek sanatçılara gereken ve hakettikleri önem verilmiyor.Gerçek sanatçı diyebileceğim bir sanatçı da Erdal Erzincan'dır. Çevremdeki çoğu arkadaşım tanımıyor O'nu.Hayatlarında varsa yoksa günlük çıkan balon şarkıcılar. Şarkıcılar diyorum çünkü onları sanatçı olarak görmüyorum. Saçma-sapan, ilgili-ilgisiz bir iki söz içeren şarkıları söyleyerek gündemde kalmaya çalışıyorlar.Oysa yeteri kadar değer verilmeyen bu sanatçıları dünya tanıyor.Onlarla müzik yapmak için yurt dışından ülkemize geliyorlar.Acaba her zamanki gibi hak ettikleri değeri kaybettikten sonra mı vermeyi düşünüyorlar? Bilinmez..

Türküler beni gidemediğim yerlere götürüyor.Türküler benim her halimi benden bıkmadan dinliyor.Benim arkadaşım, dostum, sırdaşım oluyor..

Hayat devam ediyor ve türküler onları dinlememi onlarla yaşamamı bekliyor.





Amerika katil - Mahsuni serif

2.3.09

Seviyorum Seni Blog - MİM




"Sevilen blog özellikleri" konusuyla mimlemişti beni sevgili caramelia.Öncelikle çok teşekkür ederim:)

Blog hayatına gireli çok uzun bir süre olmadı..Sevilen blog grubuna da giriyormuyum? bilemiyorum ama elimden geldiği kadar samimi, okuyunca zevk alınan bi blog yazma niyetindeyimdir herzaman.:)

Kısa zamanda da olsa severek takip ettiğim, fırsat buldukça okuduğum, fırsat bulamayınca da, sonra okurum diye kafamın bi köşesine not ettiğim birçok blog var.
Blogları bir bütün olarak seviyorum ben.İçindeki resimleri, yazı tipi, blog başlığı, düzeni, şablonu vs. ile birlikte.

Hertürlü yazıyı okurum.Yaşam, eğitim, iş, film, aile, kitap, sinema, sanat...

Yazım kurallarına da dikkat ediyorum elimde olmadan.Bazen 'ı' harfi yerine 'i', 'ü' yerine 'u' harfi yada tam tersi yapılarak kullanıldığında ortaya farklı bir kelime çıkıyor.İster istemez takılıp kalıyorum orda, imla takıntısı yüzünden konuya kendimi veremiyorum.:s

Sürekli güncellenen müzikler hoşuma gidiyor.Sırf müziklerini merak ettiğim için ziyaret ettiğim bloglar var:)

Cesur blog yazarlarını seviyorum.

Sevdikleri müzikleri, filmleri burda bizimle paylaşan Blog yazarlarını seviyorum.

Yorumları cevapsız bırakmayan blog yazarlarını da seviyorum.
Arada esprili cümleler kuran yazarları seviyorum.

Faydalı, geliştirici, uzun cümleler kurarak sıkmayan, düşündüren yazar ve blogları seviyorum.

Yazıya başlarken yada yazı içerisinde okuyucuya 'sevgili okuyucu', 'değerli okuyucu' şeklinde hitap edilmesini seviyorum.
Kısacası düşüncelerini iyi yansıtabilen, blogunu okuduğumda beni kendi dünyamdan kendi dünyasına götüren bloglar en çok ilgimi çeken bloglardır.
Bide şu yorum yazdığımız kutucuğun üstünde yorumcu için yazılan esprili yazılar çok hoşuma gidiyo:)

Bu konuda gördüğüm kadarıyla herkes mimlenmiş.
İllaki birilerini mimlemek istemedim.Ama bu konuda yazı yazmak isteyen herkes yazabilir elbette.:)